Ankara Antlaşması ve İngiltere’ye Yerleşmek

Bugünkü konumuz Ankara Antlaşması ve İngiltere’ye yerleşmek. Oldukça popüler bir konu.

Çok fazla gelmek isteyen var.

Çok fazla gelen var. Tüm hayat birikimlerini bu yolda harcayanlar var.

Ama çok fazla kesin dönüş yapan da var.

Bu kısa bilgilerden sonra sorumuz “Neden?”.

Ankara Antlaşması ile ilgili tek bir yazı yazarsam kimsenin sonuna kadar okumayacağını biliyorum 🙂 O nedenle birkaç yazıda detayları açıklamaya gireceğim. İlk konumuz gelmek isteyenler.

Ankara Antlaşması nedir?: 1964 senesinde o dönemki Avrupa Ekonomik Topluluğu  (AET) ile Türkiye arasında imzalanan işbirliği antlaşmasıdır. Türkiye’den iş insanlarının, yani girişimcilerin AET ülkelerine yerleşmelerinin altyapısını oluşturan antlaşmadır. İngiltere de 1973’de birliğe üye olduğunda bu antlaşmanın bir tarafı oldu. Ayrıca antlaşmayı gerçekten kendi sistemine entegre eden ve düzenli olarak uygulayan tek ülke İngiltere. Diğer ülkelere de başvurular oluyor ancak çok daha sancılı ve mahkeme destekli çözülüyor genelde.

Ankara Antlaşması’na nasıl başvururum? : Tüm detaylara Birleşik Krallık’ın devlet websitesinden ulaşılabilir. Buraya tıklayın. Tüm bilgiler oldukça açıklayıcı ve İngilizce’dir. Temel olarak gerçekten İngiltere’ye kendi işinizi kurmak amaçlı yerleşmek istediğinizi, bu işe İngiltere’de ihtiyaç olduğunu, bu işi kurmak ve kendinizi geçindirmek için yeterli sermayenizin olduğunu kanıtlamanız gerekiyor. İş kurmak için Türkiye’de kimsenin umrunda olmayan iş planı burada en önemli dokümanların başında geliyor. Sağlam, tamamen size özel, sizin koşullarınızı anlatan bir iş planınız olmadan bu antlaşmaya başvuramazsınız. Çok farklı websitesi olduğu için ben sadece ana bilgi kaynağını vermeyi tercih ettim.

Sermaye için alt sınır yok. Yalnız gösterdiğiniz sermayenin işinizi kurmak için gerekenden daha fazla olması ve gerçekten size ait olması gerekiyor. Paranızın kaynağı size göre sağlam olsa da İngiliz devlet görevlilerini ikna edebilecek seviyede sağlam olması lazım. Yoksa ret almanız garanti olur. Kredi, tek seferde hesaba yatan para vs. kesin ret nedenlerindendir.

İş planı nasıl olmalı?: Yukarıda da bahsettiğim gibi tamamen size özel, sizin şartlarınızı en güzel şekilde açıklayan bir iş planı olmalı. Başka yerden kopyala yapıştır ile hazırlanmış iş planları ret almanıza neden olabilir. İnternette çok fazla iş planı örneği bulabilirsiniz. Birilerinin size kendi iş planını vermesini de talep edebilirsiniz ama çok büyük oranda kimse buna doğrudan yanaşmayacaktır. En basitinden her insan farklı olduğu için her şirket, her iş de farklıdır. O nedenle iş planlarının özgün olması kesinlikle çok önemlidir.

İnternette herkes farklı bir şey söylüyor. Kime güveneceğiz?: Bu sorunun cevabı “bana” değil. Yukarıda eklediğim devletin kendi sayfası ana referansınız olmalı. Aynı uygulamayı yapan birine vize çıkmış, diğerine çıkmamış olabilir. Tüm hazırlık sürecinde çıkmamış olanları, ret nedenlerini de düşünerek referans alırsanız onay alma ihtimaliniz artacaktır. Her ne kadar kılavuzdaki bilgiler çok net olsa da bunları değerlendirenler insan. O nedenle de farklı sonuçlar her zaman mümkündür. Kime güveneceğinizin yanıtı da “kendinize”.

İngiltere’ye yerleşmek mantıklı mı?: 100milyon sterlinlik soru bu. Çok değişkeni var. Bence evet. Yalnız hiç İngilizce bilmiyorsanız çok sorunla karşılaşacağınızı garanti edebilirim. Birilerine paranızı kaptırabilirsiniz de. Birilerine iş yaptırmanız, birilerinden destek almanız neredeyse her aşamada gerekecek. Çünkü siz yapamıyorsunuz o işi, dil bilmediğiniz için. Yapabilmenizin yolu ise yerleşmek istediğiniz ülkenin dilini öğrenmekten geçiyor. Doğubeyazıt’taki çocuklar nasıl gelen turistlerle konuşmaktan ciddi akıcı İngilizce biliyorlarsa, sizin de öğrenmeniz gerekiyor. Ve öğrenemiyorum” gibi bir bahanenizin olmaması lazım. Mesela dil bilen biri saatliğine 20£ alırken sizin kazancınız 10£ olabilir. İngilizce biliyorsanız işiniz ve hayatınız çok daha kolay olacaktır bilmeyenlere göre.