İndirim Yalanları

Gördüğünüz gibi Google’a “indirim” yazdığınızda 159milyon sayfa çıkıyor. Sizce de garip değil mi bu?

Üniversiteden yeni mezun olmuşum. 2005 yılı Ağustos sonu. 1 ay sonra Dubai’ye çalışmaya gittim. İlk zamanlar biraz zor olsa da dışarı çıkmak, sonraları çözmüştüm nasıl yapacağımı. Yakınlarda Ibn Battuta Mall var. Yani Ibn Battuta Alışveriş Merkezi. En yakın orası olduğundan haftada birkaç akşam oraya giderdik arkadaşlarla. O sırada keşfettim büyük markalardaki indirimleri.

Pierre Cardin’de %75 indirim vardı. Daniel Hechter’da da. Guy Larouche ve birkaç farklı Fransız markasında yine aynı oranda indirim vardı. İlk fiyatı nispeten uçuk sayılacak seviyede olmasına rağmen indirimli fiyatını beğenmiştim. İndirim var. Kaçırılır mı? Tabii ki hayır. Hemen girip birkaç parça kıyafet aldım. Tişört, pantalon ve boxer.

Aradan zaman geçti, ben ara ara oraya gitmeye ve indirimden faydalanmaya devam ettim. Diğer markalara da uğruyordum. Bizim işçiler de dahil olmak üzere hemen herkes giyiniyordu Pierre Cardin’den. İlginç ve güzel gelmişti.

Aylar geçmesine rağmen indirim bir türlü bitmiyordu. Arada bir şekil değiştirdiği oluyordu ama. Mesela bayram, yılbaşı gibi dönemlerde indirimin adı değişiyordu. %75 indirim demek yerine 1 alana 3 bedava sloganını bir ara kullandılar. Düşünün, bir gömlek lazım size. Gidip bir gömlek alacaksınız. Size 3 tane de bedava gömlek alabilirsiniz diyorlar. Saçmalardan seçmeler diyip uzaklaşıyorsunuz.

Orada kaldığım 4 sene boyunca Pierre Cardin ve diğer markalardaki indirimler aynı bu şekilde hiç bitmedi. Hem %75 indirimli olarak satıldılar. Yalnız ilk 1 seneden sonra ben artık oradan almamaya başladım. Çünkü fark ettim yaptıklarını. Malzeme kalitesi olarak da gerçekten iyi olanları sadece aldım o zamandan sonra.

Son birkaç senedir Türkiye’de de benzer bir durum oluşmaya başladı. Daha sezon yeni başlamışken %35-50 arası indirimlerle başlatıyorlar sezonu. Sezon başı indirimi diye. Devamında “sezon ortası indirimi” ve “sezon sonu indirimi” geliyor tabii. Sonra bu süreç kendini yeniliyor en baştan. Arada Kara Cuma, yılbaşı, bayram, 15 tatil, karne hediyesi, 11.11 gibi çeşitli bahanelerle bu indirim sürekli güncelleniyor. Ve kampanyalar hiç bitmiyor.

Biz de saf saf o uçuşa geçmiş fiyatlara inanıp sanki gerçekten indirim olduğuna inanmış gibi gidip alışveriş yapıyoruz. Hem de çılgınlar gibi. Zara’da geçende indirimde bir genç görmüştüm. Üstünde değil ama kolunda 4 tane farklı mont/kaban taşıyordu kasa sırasında. Ya evinde hiç soğuk havalarda giymek için kabanı olmamış. Ya da hayatı boyunca hep kışları üşüdüğü için acısını çıkarıyordu. Başka bir açıklama aklıma mantığıma uyumuyor çünkü.

Ben internette, alışveriş sitelerinde çok zaman geçiriyorum. Almaya gelince mutlaka en az 5-6 bazen 10 defa düşünüyorum. Fiyatları da sürekli takip edip ara ara not dahi alıyorum. Tabii ciddi almak istediğim ve fiyatı nispeten yüksek olan ürünler için geçerli bu dediğim. En sonunda yurtdışında alabileceğimin altına bulursam ve gerçekten ihtiyacım olduğunu düşünüyorsam satın alımı gerçekleştiriyorum. Sırf indirim oranlarına dayanarak kesinlikle bir şey almıyorum.

Üretici de satıcı da ürünün ilk fiyatından asıl istediği kârı yapar. İndirim dönemi satışların düştüğü, diğer bir deyişle o satılanlara ihtiyacın azaldığı dönemde yapılır. En son indirim ise artık o ürünlere en az 7-8 ay ihtiyacımız olmayan bir dönemde yapılır. Son indirimlerin asıl amacı artık mağazalarda, depolarda kalan ürünleri elden çıkarmak ve gelecek seneye depo maliyeti bırakmamaktır. Yeniden taşıma, istifleme, yerleştirme vs. maliyetler de düşünülerek indirimler gerçekleştirilir. Sürekli indirim diye bir durum yoktur yani.

Çünkü hepsi yalandır aslında. Biz de balık gibi ağlarına düşüp bedava verilmiş gibi alıyoruz o satılan ürünleri. Biraz kafamızı kullanma zamanı geldi de geçiyor bence. Ne dersiniz?