La Casa De Papel
Yani Para Evi, yani Darphane, yani paranın basıldığı yer, yani devletlerin para basmak için kullandığı kurumlar, kısacası para matbaaları.
Diziyi izleyenleriniz vardır. Çok zeki bir ‘profesör’ bir grup insanı bir araya getirip onlarla birlikte darphaneyi ele geçiriyorlar. Sonrasında olanlara dair detayları diziyi izleyenler biliyor. İzlemeyenlere birazdan spoiler (diziden bazı detaylar) geleceğini baştan söyleyeyim.
Image Credit: Netflix
Harika bir diziydi bence. İlk 2 sezonu. Daha doğrusu orijinal tek sezon. Netflix tek sezonu 2 sezon gibi yayınladı sadece. Bu detaydan sonra içeriğe gelelim. Dizinin tüm o aksiyon, aşk, tutku, sevişme vs. detaylarını geçersek, asıl konuyu sorarsam birçoğunuz söyleyecektir. Profesör söyledi bu hedefi son bölümde ve aralarda. Darphaneyi basacaklardı. Sonrasındaki süreç de müthiş detaylı planlanmıştı. Yalnız yapılan tam anlamıyla bir hırsızlık değildi. Peki neydi?
Bildiğiniz gibi darphaneler para basarlar. O paranın karşılığının olup olmaması çok da önemli değildir. Zaten günümüzde birçok büyük devlet karşılıksız para basıyor. Hem de on hatta yüzmilyarlarca dolar/avro/sterlin. Avro bölgesindeki ülkeler de paralarını basma konusunda nispeten serbestler.
Image Credit: Netflix
Dizide var olan, yani darphane kasalarındaki para çalınmıyordu. Tamamen yeni para basılacak ve bu paralar çalınacaktı. Hiçbir parada olmayan yeni seri numaralar basıldığından tamamen yasal paralar olacaktı bu paralar. Gerçek anlamda tek çaldıkları şey paraların basımı için harcanacak kağıt ve üretim sırasında makinelerin mürekkep ve enerji sarfiyatı. Bunların haricinde başka detay yoktu. Devlet zarar etmiyordu. Piyasaya fazladan 1 milyar avro sunulacaktı. Yalnız bu zaten devletlerin genel uygulaması idi. Karşılığı olmayan parayı matbaada basıp piyasaya vermek.
Buraya kadar herşey güzel. Diziyi hemen hepimiz Netflix sayesinde izledik. Sonra bir de baktım ki yeni sezonları, yeni bölümleri geliyor. Benim için dizi orada bittiği için yeni sezonları, yeni bölümleri izlemedim. Bir arkadaşımın dediğine göre yeni sezon(lar)da Merkez Bankası’nı soyuyorlardı. Bu ise bambaşka bir yaklaşım. Profesörün bu işi başlatırken amacı ne kimsenin hayatına zarar gelmesi ne de devleti soymaktı. Sadece devletin yaptığı karşılıksız para basımının bir kısmını kendine alıyordu. Halkın cebinden çıkan birşey yoktu yani, o paranın üretim maliyeti haricinde.
Image Credit: Netflix
Yalnız Merkez Bankası’nın soyulması dizinin başlangıçtaki amacından çok ciddi saptığı anlamına geliyor. Bildiğiniz soygun planlamışlar ve uygulamışlar. Şimdi devamını izlemediğim için yorum yapmayacağım daha fazla. Bilmediğim konuda yorum yapmamayı tercih ederim.
Buradaki önemli detay ise Merkez Bankası’nın soyulması. Yani kimseye ait olmayan parayı bildiğiniz kağıttan basmak farklıdır, devletlerin sürekli yaptığı bir uygulama olduğu için. Diğer açıdan bankanın, hele de halka ait olan paranın bulunduğu Merkez Bankası’nın soyulması çok başka. O ahlaki duruştan eser kalmaz böyle bir harekette. Bir kere daha kapitalizm oyununu şahane şekilde oynamış ve La Casa De Papel gibi şahane bir diziyle verilmek istenen mesajı yok etmiştir.
Bir benzeri Prison Break dizisinde gerçekleştirildi. Dizi uzatıldıkça uzatıldı. Hatta 5. sezonu da getirildi. Bıraktım zaten izlemeyi. Çünkü baştaki hikaye müthiş bir şekilde dönüştürülmediği, değiştirilmediği, bambaşka bir yöne evrilmediği ya da kendini tekrar etmediği sürece ilk baştan planladığınız süreyi uzatıp da güzel sonuç elde edemezsiniz. İzleyen izler gerçi, o ayrı mesele. Ben tercih etmiyorum.
İzleyen, izleten, beğenen herkese de hayırlı ve uğurlu olsun.