Bir seçimdir mutlu olmak.
Mutlu olmayı seçerseniz, mutlu olursunuz.
Mutsuz olmayı seçerseniz mutsuz olursunuz.
Bu kadar basittir aslında mutlu ya da mutsuz olmak.
Nasıl baktığınızla alakalıdır hepsi. Olumlu bakarsanız, pozitif yanından bakarsanız olaylara, göreceğiniz şeyler mutlu eder. Kastettiğim polyannacılık değil ama. Gerçekçi olup mutlu da olunabilir aynı zamanda. Bakış açısı sadece. Point of view, İngilizce bilenler için. Bakış açımızı değiştirmemiz lazım yani. Başka birşey değil.
Mesela taksici yolu uzatıp fazladan para kazanmaya çalışmışsa anında belediyeye ya da polise şikayet ederek o taksicinin en az 100 lira ceza almasını sağlayabilirsiniz. Ya da her önünüze gelene bu durumu anlatıp üzülebilirsiniz. Doğrudan olmasa da dolaylı olarak sizin cebinize girer çünkü alınan o para. Vergilere ek olarak hizmet için kullanılacak o para. Bu şekilde mutlu olmayı deneyebilirsiniz mesela.
Bir sorunla karşılaştığımızdaki tavrımızdır bizi mutlu ya da mutsuz eden. Soruna odaklandığımızda, mutsuz oluruz. Negatif etki yapar çünkü sorunlar psikolojimiz üzerinde. Çözüme odaklandığımızda ise, durum farklıdır. Olumlu olur psikolojimiz. Çünkü soruna çare bulmuşuzdur ya da bulacağızdır.
Hayatta her gün karşımıza bir çok sorun çıkar. Bazıları çok ağır da gelebilir. İşyerimizdeki müdürümüz, ya da okuldaki hocamız bizi sevmeyebilir. Ya da bir şekilde üstümüze gelebilir. Bize düşen bir şekilde çözüm bulup ilerleyebilmektir.
Ölüm döşeğindeki insanların bakımını üstlenen Avusturalyalı Bronnie Ware İngiltere’deki 8 yıllık deneyimini ”The Top Five Regrets of Dying” adlı kitapta birleştirmiş. Beş maddenin sonuncusu aslında konumuzla ilgili. ”Keşke daha mutlu olmama izin verseydim.” Ölmek üzere olan insanlar bulmuşlar ne yapmış olmaları gerektiğini. Bunlardan biri de daha çok mutlu olmalarına izin vermiş olmaları gerektiği imiş. Peki sizler, bu yazıyı okuyanlar, ölüm döşeğinde misiniz? Çok zannetmiyorum. O zaman kendimize acımayı, öğrenilmiş çaresiz olmayı bırakıp harekete geçmemiz gerekmiyor mu? Yani daha çok mutlu olmaya, mutlu olmak için birşeyler yapmaya başlamamız için zaman gelmedi mi?
Son bir örnek: Bardak boşalmak üzere iken ve susadığımızı düşünelim. Kalan suyu içip susuzluğumuzu giderebiliriz. Ya da bardakta yeterince su olmadığından ve susuzluğumuzu bitiremeyeceğinden yakınabiliriz. Siz olsanız, hangisini yapardınız?
Başta da dediğim gibi, mutlu olmak, bir seçimdir. Ezginin Günlüğü de güzel bir şarkı yapmış. Mutlu Olmak Varken ile bitirelim yazımızı.